KENDİNE İYİ GEL

KENDİNE İYİ GEL

Deneyimlediğini mi, duyduğunu mu bilirsin?

Fikrine göre mi, bilgine göre mi hareket edersin?

....

Peki ya SEN  bilmeye direniyorsan?

Ne yapsan bildiğini düşünürsün?

Bilmek seni durdurur mu harekete mi geçirir?

Bazen bildiklerimizi ilişkilendirmekte zorlanırız. O nedenle ikilemlerden çıkma çabasında iken birilerinin ne yapacağımızı söylemesini isteriz. 

Yeni ikilemlerde, yol ayrımlarında, karar aşamalarında aynı yolları tekrar etmekten vaz geçmeyiz. Yine başkalarının deneyimlerine, yetkinliğine bırakırız kendimizi…

Sonuç istediğimiz gibi olmazsa  “keşke dinlemeseydim, O’nun yüzünden” deriz. Sorumluluk almadan hayatımıza yan koltuktan devam ederiz, direksiyonu verdiğimizi suçlamakla yetiniriz....

Yetmedi mi?

Hayatını yan koltuktan seyretmekten sıkılmadın mı?

...................

Fark edebilmek bilmekle başlar…

Güvenmek, inanmak, sorgusuz yaklaşmak, bilginin/hareketin önünü keser mi?

..........

Eğer bilgi seni harekete geçirmiyorsa içinde bulunduğun

-genellemelerine

-yargılarına

-etiketlerine

-sana ait olmayan inançlara

-kabullerine bak…

Yine de harekete geçmiyorsan yoluna bak, belki de olman gereken yolda değilsindir?

……….

Yaşamak bir hediyedir. Sadece nefes alarak bu hediyeyi alamayız.

Baktığın her yer mucize ----- görmek istersen

Duyduğun her ses mucize----duymak istersen

Her adım atışın mucize------- hissetmek istersen

Aldığın her nefes mucize----- yaşamak istersen

Hazır olduğun bilgiden fazlasına maruz kalmak farkındalığı görülmez kılar…. Hazır olmadığın ışık gözüne fazla gelirse diğer nesleler karanlıkta kalır…

Hepimiz yoldayız.

“iki kapılı han” misali tanımlayacağımız bu yolda nasıl yürüdüğümüzdür hayat…

Yürürken neyi gördüğümüz, neyi duyduğumuz, neyi hissettiğimiz, neyi fark ettiğimizdir.

Farkında olduğumuz şeyler üzerinde bir miktar seçim ve kontrole sahibizdir. Lakin farkında olmadığımız şeyler bizi kontrol eder.

……………………….

İyi olman için sırtında olan çantanı hatırlama...:)

Derin bir nefes koy içine,

Heyecan koy,

Biraz müzikle savrulan adımları koy,

Parklarda koşan bedeninden akan terleri koy,

Kahkaha atarken akan gözyaşlarını koy,

Karşılıksız seven kalbinden titreşen huzurunu koy,

"Neler geçti yaaa, bu da ne ki" diyen iç sesini koy...

Çantan hep sırtında, çıkar çıkar kullan içine attıklarını...

Bugün içine iyi bir sen daha at, yarın ihtiyacın olduğunda kullanabileceğin...

Sen SEN ol, her an dönüşüp yenilenen SEN...”

... Dönüşüm sürecinde farkındalığını canlandırmak için profesyonel bir koçluk desteği sana çözüm olabilir.

Koçluk almaya neden ihtiyacım olsun?

Koçluk almak bana ne fayda sağlayacak?

Benzeri sorularına, başkalarının deneyimlerinden gelecek yorumlarla SEN soruna cevap almış olacak mısın?

Kendi deneyimin olmadan, olası süreci birilerinin yaşanmışlığı ile tamamlamak nasıl mümkün olur?

Deneyimleyip kendi cevaplarını bulmaya ne dersin?

Bunun için yola çıkmana engel olan nedir?

……………………

Koçluk görüşmesinin sana faydalarını görmek için deneyimlemeye karar verdin. Artık içinde kaldığın yol ayrımlarında en iyi versiyonun için kendi gerçekliğinde zaman-eylem planına karar verebileceğini biliyorsun.

Peki koçunu nasıl seçeceksin?

Öncelikle eğitimine dikkat!

Koçluk mesleğinin uluslararası etik değerlerini, yetkinliklerini özümsetecek bir eğitimle, mesleğine inanan bir koçla yola çıkmak farkındalık yolculuğunda sana hız ve değer katacaktır.

Mutlaka bir ön seans talep et, kendini nasıl hissettiğini kontrol et. Yolda O’nunla olmaktan keyifli misin? Bir yokla kalbini …

 Her koçla kimyan tutmayabilir.

Yolda olmak isteyeceğin koçunu bulama kadar koçluk görüşmelerinden vaz geçme, önemli olan SENSİN.

Kendine iyi gel…

……………..